Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, koronavirüs salgınının turizm sektörüne etkileriyle ilgili olarak “Avrupalılar Türkleri kabul ediyor ama ‘Türkiye’ye gidebilirsiniz’ demiyor. Tamamen ekonomik bir tavır. Dışarıdan para gelsin, paraları Avrupa’da kalsın istiyorlar. Bu koşullarda otellerin yarısının açılmasını başarı olarak görüyorum” dedi.
Sözcü yazarı Deniz Zeyrek, yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgınının etkileriyle ilgili olarak Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy‘un değerlendirmelerini okurlarına aktardı. Zeyrek, Ersoy’a “Yabancıları ikna etmek için neler yapıyorsunuz, diplomasi trafiğiniz nasıl?” diye sorduğunu belirtti ve aldığı yanıtı şöyle özetledi:
“Öncelikle 100 ülkeye mektup gönderdiklerine dikkat çekti. O mektuplarda Türkiye’deki otellerin sertifikalandırılmasına ilişkin detaylı bilgiler yer almış. Mektuplardaki bir başka önemli detay da Türkiye Sağlık Sistemi olmuş. Ambulans, ambulans uçak/helikopter durumu, yoğun bakım kapasitesi, salgın sırasında elde edilen olumlu istatistikler paylaşılmış. Türkiye’nin yurt dışındaki büyükelçilerine, muhataplarıyla görüşmelerinde kullansınlar diye benzer brifingler verilmiş.
Kendisiyle birlikte Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ve İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ilgili ülkelerdeki muhataplarıyla telefon görüşmeleri yapmış. Türkiye’ye yoğun seyahat edilen 60 ülkenin büyükelçileri, o ülkelerdeki büyük medya kuruluşlarının temsilcileri Antalya’ya davet edilmiş ve önlemler yerinde gösterilmiş. 54 Büyükelçi bizzat Antalya’ya bizzat gitmiş. Bakan Ersoy ile Çavuşoğlu da yarın Almanya’ya gidecekmiş. İkisi de muhataplarıyla görüşerek uçuşların başlaması için ısrar edecek.”
Zeyrek, Ersoy’un şu ifadesini de aktardı: “Emin olun yapılması gereken her şey yapılıyor. Ancak bu işler karşılıklı mutabakatla olduğundan ihtiyatlı gidiyoruz. Avrupalılar Türkleri kabul ediyor ama ‘Türkiye’ye gidebilirsiniz‘ demiyor. Tamamen ekonomik bir tavır. Dışarıdan para gelsin, onların parası Avrupa‘da kalsın istiyorlar. Bu koşullarda otellerin yarısının açılmasını başarı olarak görüyorum.”