Türkiye Seyahat Acentaları Birliği (TÜRSAB) Başkanı Firuz Bağlıkaya, ekonomi kanalı CNBC-e’de katıldığı programda, turizm sektöründeki kayıt dışı faaliyetlere dikkat çekerek, “1972 model bir yasa ile devasa bir kayıt dışı ekonomi oluştu. Yasal acenteler artan maliyetlerle boğuşurken, sosyal medya üzerinden yapılan kaçak satışlar sektörün kârlılığını yok ediyor,” dedi.
Turizmde rekorların konuşulduğu bir dönemde sektörün görünmeyen yüzünü ve ekonomik zorluklarını anlatan TÜRSAB Başkanı Firuz Bağlıkaya, acil bir yasal reform çağrısını yineledi. Bağlıkaya, özellikle dijital platformlarda denetimsiz bir şekilde büyüyen kaçak tur pazarının, hem devlet için vergi kaybı hem de yasal çalışan on binlerce seyahat acentesi için bir yıkım anlamına geldiğini vurguladı.
“Kayıt Dışı Ekonomi Sektörün En Büyük Tehdidi”
Bağlıkaya, konuşmasında sorunun ekonomik boyutuna odaklandı: “Türkiye’ye gelen turist sayısı artıyor, ancak bu artış seyahat acentelerimizin bilançolarına aynı oranda yansımıyor. Sebebi çok açık: Hiçbir vergi ödemeyen, sigorta yapmayan, personel çalıştırmayan kişi ve oluşumlar, sosyal medya üzerinden maliyetlerinin çok altında satış yaparak piyasayı domine ediyor. Bu, adil bir rekabet değil, sektörün geleceğini tehdit eden bir kayıt dışı ekonomidir.”
“Çözüm, Dijital Çağa Uygun, Caydırıcı Bir Yasa”
Çözümün, 53 yıllık 1618 sayılı kanunun günümüz gerçeklerine uygun olarak tamamen yenilenmesi olduğunu belirten Firuz Bağlıkaya, taleplerini net bir dille sıraladı. Yeni yasada mutlaka olması gerekenleri şöyle özetledi:
- Dijital Tanımlama: Sosyal medya ve online platformlar üzerinden yapılan satışların net bir şekilde tanımlanması.
- Ağır Yaptırımlar: Kaçak faaliyet yürütenlere karşı para cezalarının ve diğer yaptırımların gerçekten caydırıcı seviyelere çıkarılması.
- Tüketici Güvencesi: Tüketicileri sigortasız ve güvencesiz turlara karşı koruyacak mekanizmaların oluşturulması.
Bağlıkaya, programda yasa yapıcılara seslenerek, hem sektörün ekonomik sürdürülebilirliği hem de ülke imajı için bu yasal düzenlemenin daha fazla geciktirilmeden hayata geçirilmesinin hayati önem taşıdığını sözlerine ekledi.