Şanlıurfa’daki Taş Tepeler projesi kapsamında yürütülen arkeolojik kazılarda, dünya tarihini aydınlatacak yeni bir bulguya ulaşıldı. Karahantepe’de, günümüzden 12.000 yıl öncesine tarihlenen, üzerinde insan yüzü tasviri bulunan T biçimli bir dikilitaş ortaya çıkarıldı.
İnsanlık tarihinin “sıfır noktası” olarak kabul edilen Göbeklitepe ile çağdaş olan Karahantepe kazı alanı, arkeoloji dünyasını sarsan yeni bir keşfe ev sahipliği yapıyor. Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın yürüttüğü çalışmalar sırasında, Neolitik döneme ait olduğu belirlenen ve üzerinde son derece belirgin bir insan sureti işlenmiş T biçimli dikilitaş gün yüzüne çıkarıldı.
Sanatın ve Sembolizmin 12.000 Yıllık Kanıtı
Yeni bulunan eser, Neolitik dönem insanının sanatsal yeteneklerini ve soyut düşünce dünyasını gözler önüne seren çarpıcı detaylara sahip. Dikilitaş üzerine işlenmiş keskin yüz hatları, derin göz çukurları, belirgin elmacık kemikleri ve burun, o dönem insanının kendini nasıl sembolize ettiğine dair bilinen en eski ve en etkileyici örneklerden birini oluşturuyor.
Arkeologlar, bu bulgunun, o dönemde yaşayan insanların sadece avcı-toplayıcı bir yaşam sürmediğini, aynı zamanda karmaşık bir inanç sistemine, toplumsal ritüellere ve gelişmiş bir sanatsal ifade gücüne sahip olduğunu gösterdiğini belirtiyor. Bu eser, o çağın insanlarının kendilerini ve atalarını anıtsal yapılarla temsil etme çabasının somut bir kanıtı olarak değerlendiriliyor.
Taş Tepeler Projesi Bilinenleri Değiştiriyor
Karahantepe, Göbeklitepe’yi de içine alan ve yaklaşık 100 kilometrelik bir alana yayılan Taş Tepeler projesinin en önemli halkalarından biri. Bu bölgede yapılan kazılar, yerleşik hayata geçiş, ilk tarım denemeleri ve ilk toplumsal organizasyonlar hakkındaki mevcut bilgileri temelden değiştiriyor.
Yetkililer, insan yüzlü dikilitaşın, Karahantepe’nin de en az Göbeklitepe kadar önemli ve özgün yapılar barındırdığını bir kez daha kanıtladığını vurguluyor. Bu keşfin, bölgenin UNESCO Dünya Mirası Listesi’ndeki yerini daha da sağlamlaştıracağı ve hem bilim dünyasının hem de kültür turizminin ilgisini bölgeye daha fazla çekeceği öngörülüyor. Eser üzerinde yapılacak detaylı incelemelerin, Neolitik döneme ait bilinmeyen birçok sır perdesini aralaması bekleniyor.