Antalya’da 2024 yılında kente gelen toplam ziyaretçi sayısı 17 milyon 278 bin 103 oldu. Tüm zamanların turist rekoru kırıldı. Akdeniz Turistlik Otelciler ve İşletmeciler Birliği (AKTOB) Başkanı Kaan Kavaloğlu 2025 sezonunda turist sayısında yüzde 5-10 arasında bir artış öngördüklerini söyledi.
Antalya’da 2024 yılında kente gelen toplam ziyaretçi sayısı 17 milyon 278 bin 103 oldu. Bu olumlu beklentilere rağmen, sektörümüzün karşılaşacağı bazı zorlukların bulunduğunu da belirten Başkan Kavaloğlu, “Yükselen maliyetler ve döviz kuru dalgalanmaları, kârlılık üzerinde baskı yaratmaya devam edecek. Türk lirasının aşırı değerli olması nedeniyle hedef pazarlarda rekabet gücümüz, fiyat avantajımız üzerinde baskı yaratacak. Ayrıca, Avrupa’daki ekonomik daralma ve işsizlik oranlarındaki artış, talep üzerinde olumsuz etkiler yaratabilir. Avrupa’daki şirketlerin yüksek ücretler ve azalan rekabet gücü nedeniyle zorluklar yaşadığı, bu durumun da turizm sektörünü etkilemesi kaçınılmaz olacak” dedi.
İŞLETMELERİMİZİ GÜÇLENDİRECEK PLANLAR YAPIYORUZ
Akdeniz Turistlik Otelciler ve İşletmeciler Birliği (AKTOB) Başkanı Kaan Kavaloğlu bunun yanı sıra, Rusya’ya yönelik yeni yaptırımlar ve bölgedeki diğer siyasi gerilimler, turizm akışını etkileyebileceğine vurgu yaptı. Özellikle, Rusya’dan gelen turist sayısının ambargolar nedeniyle yüzde 30-40 oranında azalabileceği beklendiğini de belirten Başkan Kavaloğlu, “2025 yılı için Türkiye turizmi genel olarak umut verici bir görünüm sergilemekle birlikte, ekonomik ve siyasi faktörlerin sektörü nasıl etkileyeceği konusunda belirsizlikler bulunmaktadır. Bu nedenle, bu zorluklara karşı stratejik planlamalar yaparak işletmelerimizi güçlendirecek planlamalar yapıyoruz. Coğrafyamız, dünya tarihinde rol almış pek çok medeniyete anayurt olmuş kadim topraklar. Eşsiz değerlerin var olduğu ülkemiz, bulunduğu jeopolitik konumu nedeni ile uluslar arası ilişkilerden de en fazla etkilenen bölge.” dedi. Başkan Kavaloğlu ayrıca yüksek hacimli bu kaynak pazarlardaki kayıpları,Polonya İngiltere, Kazakistan gibi, hem nüfus hemde yüksek gelirli tüketici potansiyelleri barındıran kaynak pazarlardaki artışlarla dengelediklerini kaydetti.
